Özgür Özel Erdoğan ile görüşme tarihini açıkladı: Meral Akşener görüşmesini değerlendirdi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya ile görüşmesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özel, Erdoğan ile görüşmesinin tarihini de açıkladı.
“YARIN AÇIKLAYACAĞIZ”
Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
“Erdoğan’la görüşme tarihimiz gelecek hafta içerisinde olacağı kesinleşti. Yarın gününü ve saatini paylaşma imkanımız olacak. Bu önemli bir görüşme, ben siyasette herkesin herkesle görüşmesini savunuyorum. Normalleşme dediğimiz bir dönem.
ERDOĞAN – AKŞENER GÖRÜŞMESİ
Ben Meral Akşener’i bayramda aradım. Bunlar insani şeyler. İnsani duygularını kaybeden siyasetçilerin memlekete kazandıracağı hiçbir şey yok. Umarım her iki tarafın da memnun ayrıldığı bir temas gerçekleşiyordur. Biz de dikkatle takip ediyoruz.
“BİZ İYİ PARTİ’Yİ ÖNEMSİYORUZ”
Biz İYİ Parti’yi bu ülkenin önemli bir siyasi partisi olarak görüyoruz. Biz İYİ Parti’yi önemsiyoruz, çünkü onlara oy veren iyi insanları önemsiyoruz. Yöneticilerin sertleşmesi, iyi insanları kötü insan yapmaz. Ben asla ve asla bu tip tartışmaların içine girmem. Yoksa verilecek çok cevap var. Bundan sizin, bizim, bu ülkenin yoksul, işsiz insanlarının, mutsuz insanlmarının ne çıkarı var? Müsavat Dervişoğlu ile Özgür Özel birbirinin kaşını gözünü yarsa bir garibanın karnı doyuyor mu?
“İKİ GÜNDÜR AYM ÇOK ÖNEMLİ KARARLAR VERİYOR”
İki gündür AYM çok önemli kararlar veriyor. Çok gecikmiş ama çok önemli kararlar. Bu görüşmenin bu kararlarla ilişkilendirilmesini istemem çünkü hoşumuza gitmeyen kararlarda ölçülü tepkiler vermek sorumluluğumuz olduğu gibi olması gerektiğini düşündüğümüz kararlardan sonra da gelip sanki bir kutlama, bir tebrik, teşekkür gibi algılanması AYM’nin tarafsızlığına gölge düşürür.
Biz kurumsal olarak da ben kişisel olarak, partinin genel başkanı olarak da AYM’nin üzerine titizleniyoruz. AYM’yi fevkalade önemsiyoruz. Bu işin bir tarafı. AYM kelimesinin Türkiye siyaset tarihinde ilk kez CHP’nin ilk hedefler beyannamesinde tartıştığı, sonra da 62 anayasasına girmiş ve bugünkü kazanıma dönüşmüş olan bir yüksek mahkeme olmasıdır. O yüzden AYM’yi kim değersizleştirirse, bu bazen üyelerinin, kararlarının, siyasilerin bazen de hukukçuların buradan orta ve uzun vadede kimse karlı çıkmaz. Çünkü AYM, anayasanın güvencesidir. Anayasa, toplumsal mutabakattır. Bu sınırlar içinde yaşayan insanların bir mutabakatları olduğunun cisme dönüşmüş halidir. Üzerinde varılmış bir mutabakat yoksa kimse devletini, milletini çok sevdiğinden bahsetmesin.
Anayasada herkesin rahatsızlık duyduğu maddeler olabilir çünkü Anayasa herkesin tam kabul gösterdiği bir metin değildir ama dikkat edilmesi gereken husus, yürürlükteki anayasaya herkesin uyma zorunluluğudur. Ben bir maddesini beğenmem uymayacağım, sen diğer maddesine uyma, öbürü, 100 kişi bir araya gelince devlet düzeni ortadan kalkar. Ne cumhurbaşkanının ne siyasi parti liderlerinin ne başka yüksek mahkemelerin ne de birinci derece mahkeme hakimlerinin anayasanın beğenmedikleri bir yerine itiraz etme hakları yoktur. Hele hele anayasaya uyma zorunluluğunu denetleyen AYM’yi yok saymak, hiçe saymak tamamen anayasal düzene baş kaldırmak demektir. Bunu kim yaparsa karşısındayız çünkü bu kalkışmadır, darbedir.”
AYRINTILAR GELİYOR…