Xi ve Kim, Pekin’de bir araya geldi

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Pekin’deki Büyük Halk Salonu’nda bir araya geldi. Görüşme, Kim’in altı yıl aradan sonra Çin’e yaptığı ilk resmi ziyarette gerçekleşti. Çin devlet medyası, liderlerin “geleneksel dostluğu” pekiştirme sözü verdiğini duyurdu.

Şi, uluslararası koşullar nasıl değişirse değişsin Çin-Kuzey Kore ilişkilerinin güçlenmeye devam edeceğini vurguladı. Kuzey Kore’nin resmi ajansı KCNA ise iki liderin üst düzey temasları artırma ve bölgesel konularda stratejik işbirliğini geliştirme konusunda mutabakata vardığını bildirdi.

KİM, PUTİN VE Şİ AYNI KAREDE

Kim Jong Un’un Pekin ziyaretinde dikkat çeken bir diğer ayrıntı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile aynı askeri geçit törenine katılması oldu. II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 80. yılı dolayısıyla düzenlenen törene 26 yabancı lider katıldı. Bu, Kim’in 2011’de iktidara gelmesinden bu yana çok sayıda dünya lideriyle ilk kez aynı platformda yer alışı olarak kayda geçti.

Putin, Kim ile yaptığı görüşmede Ukrayna savaşında görev alan Kuzey Kore askerlerinin cesaretini övdü. Ancak uzmanlar, savaşın olası sona erişine hazırlık amacıyla Kim’in Çin’le ilişkilerini yeniden canlandırmak istediğine dikkat çekiyor.

EKONOMİ VE DİPLOMASİ HESAPLARI

Kuzey Kore, uzun süredir ABD yaptırımları nedeniyle ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Gözlemciler, Kim’in Pekin temaslarının yalnızca sembolik olmadığını, aynı zamanda Washington ile olası müzakerelerde elini güçlendirme amacını taşıyabileceğini belirtiyor.

Şi yönetimi ise, komşusu Kuzey Kore’nin nükleer programından vazgeçmesini ve uluslararası müzakere masasına dönmesini istiyor. Ancak Pyongyang’ın son yıllarda Rusya’ya daha fazla yaklaşması, Pekin’de dikkatle izleniyor.

ÜÇLÜ İTTİFAK MI?

Kim, Şi ve Putin’in aynı etkinlikte bulunması, üç ülkenin ABD’ye karşı ortak hareket edebileceği yorumlarına yol açtı. Ancak Pekin Üniversitesi’nden akademisyenler, böyle bir ittifakın Çin’in uluslararası imajına zarar vereceğini ve ilişkilerin “abartılı şekilde yorumlanmaması gerektiğini” savunuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir